Tevrat'taki hükümler ve Kur'an
Kuran daki bazı ayetler("kafirleri bulduğunuz yerde öldürün","cihat edin","Nasıl da savaşmazsınız tabi ki savaşacaksınız bu size farzdır"
"Öldürenlerin cennette ödülleri vardır" tarzı ayetler) hristiyanlar tarafından müslümanlara hatırlatıldığında müslümanlar "Tevratta da benzer ayetler var ama onları neden görmezsiniz" şeklinde tepki verirler...
Kutsal Kitap taki mantık incelenirse:
İncil in hiçbir yerinde "kafirleri öldürün" mantığı yoktur.Hatta hiçbir yerinde fiziksel anlamda "öldürün" emri bulunmaz İncil de müslümanlar tarafından yanlış anlaşılan birkaç ayet vardır:
1)"matta: 10/34: “yeryüzüne selamet getirmeye geldim, sanmayın; ben selamet değil, kılıç getirmeye geldim.."
"kılıç" kelimesini burada "ayrılık" anlamında kullanılmıştır bu özel kullanımın eski grekçe de bir deyim olduğu sanılmaktadır.zira isa inanlıların çok acı çekebileceğini bu nedenle bir kişinin en yakın akrabaları arasında ayrılık çıkacağını ve bu ayrılığının sadece İsa Mesih yüzünden olacağını belirtmiştir...
2)"luka: 12/49,51,53: “ben dünyaya ateş atmağa geldim. şimdiden tutuşmuş ise daha ne isterim...dünyaya selamet getirmeye mi geldim, sanıyorsunuz? size derim ki: hayır; fakat daha doğrusu, ayrılık getirmeğe geldim!”
ayetin hemen devamına bakılırsa:
"luk 12:50 katlanmam gereken bir vaftiz var.(burada kastedilen vaftiz isa nın günahlar için ölümüdür) bu vaftiz gerçekleşinceye dek nasıl da sıkıntı çekiyorum!"
sonra da şu ayete bakmak sonuca ulaşmak için yeterlidir
"mat 3:11 gerçi ben sizi tövbe için suyla vaftiz ediyorum, ama benden sonra gelen benden daha güçlüdür. ben o'nun çarıklarını çıkarmaya bile layık değilim. o sizi kutsal ruh'la ve ateşle vaftiz edecek. "
insanları "ateşle vaftiz" etmek deyimi isa nın vazgeçtiği bedenini insanlar uğruna harcaması yani ölümüdür...
3)"luka: 19/27: “lakin üzerlerine kral olmamı istemeyen o düşmanlarımı buraya getirin ve önümde öldürün!(yeni çeviride kılıçtan geçirin)”"
bu bölüm için aşağıdaki ayete bakmak yeterlidir.
"luk 19:11 oradakiler bu sözleri dinlerken isa konuşmasını bir benzetmeyle sürdürdü. çünkü kudüs'e yaklaşmıştı ve onlar, tanrı'nın egemenliğinin hemen ortaya çıkacağını sanıyorlardı. "
Ayetin de bildirdiği gibi burada bir benzetme kullanılmıştır arkeolojik araştırmalar sonucu bu benzetmenin aynı dönenme ait dini olmayan başka kaynaklarda da bulunduğu görülmüştür bu "benzetme" grekçe deki özel bir anlatımdan ileri gelir ingilizceye tam anlamını verebilecek şekilde çevrilemez.Türkçe de ise "kılıçla ayırmak" kılıçla ikiye bölmek" anlamlarına yaklaşık bir anlama gelir..kastedilen "ayırmak"tır.(bakınız Matta 10:34) zira isa nın incil deki öğretilerine bakıldığında değil öldürmek "sana tokat atana diğer yanağını sen çevir" öğretileri bulunur.
Tevrat a baktığımızda;
Müslümanlar tarafından "Kuran daki bazı ayetlere benziyor" şeklinde gösterilen bu tip ayetlerin çok büyük bir çoğunluğu hatta hepsi özel kişiler/toplumlar için özel bir zamanda,özel bir durumda,özel bir neden için bulunur(bu nedenle o hükümler Tevratta açıkça belirtildiği ve genel olmadığı için bugün kullanılmaz)..."sizden olmayanları kafirleri öldürün" mantığı olmadığı gibi "savaş ile ilgili cihat" anlayışı da yoktur ayrıca Tevrat a göre insanlar Kuran da olduğu gibi "öldürünce ya da öldürülünce" "cennete gitme bileti" alamazlar böyle bir anlayış Tevrat ta yoktur istisna olarak birkaç yerde "içinizden kötülük eden ve puta tapan varsa onu kötülüğü bütün topluma bulaşmasın diye derhal cezalandırılması söylenir.
Fakat yine Tevrat ın kendisi o zamanki bazı mevcut kuralların yani Tanrı nın antlaşmasının değişeceğini(Tevratta değişmeyen yasalardan en önemlisi hükmü her zaman için geçerli olan on emirdir) daha doğrusu gelişeceğini söyler."Yeni antlaşma yapacağım zaman yaklaşıyor" şeklinde açıklama yapar.
Günah ve Tanrı bir arada bulunamaz sonsuz adalet sahibi Tanrı'nın günahtan tiksinmesi ve bunu şiddetli şekilde cezalandırılması yadırganamazdı.O zamanlarda Tanrı gazabını daha çok dünyada gösterirdi.Yani insanların günahlarını "sayardı".Fakat Tevrat ın kendisinin de bildirdiği gibi Tanrı nın yeni antlaşma yapma zamanı gelmişti(Bu antlaşma kavramı Kuran da da bulunur Yahudiler için kullanılmıştır) ve sonsuz adalet sahibi Tanrı artık dünyadayken günah yüzünden derhal gazabını değil tamamen sevgisini göstermişti."Yeni antlaşma" yapılmıştı.İsa Mesih bu kurtuluşun ve antlaşmanın odak noktasıydı ve Tanrı yeni antlaşma gereği artık günahları "saymaz" oldu
"İbr 10:17 Sonra şunu ekliyor: «Onların günahlarını ve suçlarını artık anmayacağım.»
Dolayısıyla bugün Kuran'da olduğu gibi "ben kafirleri öldüreceğim,"benden olmayan ile din yalnız Allah ın oluncaya kadar savaşacağım" "ölüp ya da öldürüp cennete gideceğim" diyen hristiyan göremememiz tesadüf değildir.Çünkü bu anlayış zaten Kutsal Kitap ta yoktur.